Küresel ticaretin yaklaşık %90’ının deniz taşımacılığına bağlı olduğu denizcilik sektörü, uluslararası ticaretin, ulusal ekonomilerin ve küresel bağlanabilirliğin kritik bir dayanağıdır. Türkiye’de bu önem, 8.000 km’yi aşan kıyı şeridi ve İstanbul Boğazı gibi stratejik su yolları ile daha da artmaktadır. Yüksek bant genişliğine sahip uydu ağları, özellikle de Alçak Dünya Yörüngesi (LEO) takımyıldızları, filolarda ve limanlarda dijital dönüşümü hızlandırdıkça, denizcilikte siber güvenlik temel bir operasyonel gereksinim haline gelmektedir.
Bu dijital değişim verimliliği artırırken, navigasyon ve kargo sistemlerini bozabilecek siber saldırılardan tüm nakliye operasyonlarını durdurabilecek fidye yazılımlarına kadar önemli güvenlik açıklarını da beraberinde getiriyor. Siber güvenlik artık isteğe bağlı değil; güvenlik, uyumluluk ve iş sürekliliğini sağlamak için hayati önem taşıyor.
Türkiye Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi (USOM) verilerine göre, denizcilik altyapısına yönelik siber saldırılar 2022’den bu yana %40’ın üzerinde artış gösterdi. Kimlik avı kampanyaları ve gemi BT sistemlerini hedef alan kötü amaçlı yazılımlar giderek yaygınlaşıyor.
Basında çıkan haberlere göreYüksek profilli bir vaka olan NotPetya fidye yazılımı saldırısı, 2017 yılında denizcilik devi Maersk’teki operasyonları sekteye uğratmış ve kayıpların yüz milyonlarca olduğu tahmin edilmiştir ve sektör analistleri bu olayı modern denizcilik siber güvenliği için bir uyandırma çağrısı olarak göstermiştir.
Türkiye’nin Avrupa ve Asya arasındaki stratejik konumu, nakliye koridorlarını cazip hedefler haline getirmektedir. Navigasyon, kargo izleme ve uzaktan operasyonlar için gerekli olan uydu iletişim (satcom) sistemleri, sınırlı gerçek zamanlı güvenlik gözetimine sahip izole alanlarda konuşlandırılmaları nedeniyle özellikle savunmasızdır. Türk filoları dijitalleştikçe, sağlam ve proaktif siber savunma ihtiyacı da artıyor.
Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO), gemi sahiplerinin siber risk yönetimini Uluslararası Güvenlik Yönetimi (ISM) Kodlarına entegre etmelerini zorunlu kılmaktadır (Karar MSC.428(98)). Uyumsuzluk bir gemiyi “denize elverişsiz” hale getirebilir, potansiyel olarak sigortayı geçersiz kılabilir ve ticari operasyonları tehlikeye atabilir.
Türkiye de harekete geçiyor. Ulusal Siber Güvenlik Stratejisi ve Eylem Planı (2020-2023) denizcilik altyapısını kritik olarak tanımlamakta ve riskin azaltılması için kamu-özel sektör işbirliğini teşvik etmektedir. Türk operatörler şimdi siber güvenlik stratejilerinin küresel çerçevelerle uyumlu olmasını sağlarken KVKK (Türkiye’nin veri koruma kanunu) gibi yerel uyum yasalarına da uyum sağlamalıdır.
Veri Kaybını Önleme (DLP), köprüüstünden kıyıya veri aktarımlarından dahili mürettebat iletişimine ve bulut tabanlı filo araçlarına kadar gemilerdeki hassas bilgileri koruyan teknolojileri ve uygulamaları kapsar.
Gemiler karasal kapsama alanının ötesinde uydu bağlantılarına bağlı olarak çalıştığından, bu dijital yaşam hatlarının güvenliğini sağlamak çok önemlidir. VSAT terminalleri veya mürettebatın erişebildiği cihazlar gibi uç noktalar yeterince korunmazsa şifrelenmiş uydu kanalları bile tehlikeye girebilir.
OptiShield, özellikle uyduya bağlı operasyonlar için tasarlanmış denizcilik odaklı bir siber güvenlik paketi sunar. ICT ekiplerini veri görünürlüğü, koruma ve uyumluluk araçlarıyla donatır; bunların tümüne merkezi bir denizcilik panosu üzerinden erişilebilir.
OptiShield’in DLP modülünün temel özellikleri şunlardır:
OptiShield, tam yığın koruma paketi sunmak için DLP’nin ötesine geçer:
Türkiye’nin denizcilik sektörü hızla modernleşiyor; filo analitiğini, otonom sistemleri ve uzaktan operasyonları benimsiyor. Bu dijital büyüme, siber riske maruz kalma oranını artırmaktadır.
OptiShield, Türk denizcilik işletmelerini şu yollarla desteklemektedir:
Starlink gibi LEO ağları, denizde yüksek hızlı bant genişliği sağlayarak denizcilik operasyonlarını dönüştürüyor. Bu bağlantı gerçek zamanlı teşhis, akıllı navigasyon ve gelişmiş gemi uygulamalarının kilidini açıyor. Ancak gemiler dijital olarak daha entegre hale geldikçe, siber tehditlere de daha açık hale geliyorlar.
Yüksek hızlı bağlantılı gemiler artık siber suçlular tarafından giderek daha fazla hedef alınıyor. Bu gelişen riski etkili bir şekilde yönetmek için, akıllı ağ segmentasyonu ile başlayan katmanlı bir güvenlik yaklaşımı gereklidir.
IEC Telecom’un gelişmiş ağ yönetim platformu OptiView, denizcilik ortamı için özel olarak üretilmiştir ve OptiShield’in siber güvenlik çerçevesini tamamlar. Temel OptiView özellikleri şunları içerir:
OptiView ve OptiShield birlikte kullanıldığında sağlam, birleşik bir siber güvenlik ve ağ yönetimi çözümü sunarak Türk deniz filolarının LEO çağında güvenli, uyumlu ve operasyonel olarak çevik kalmasını sağlıyor.
OptiShield, Türkiye’deki denizcilik operatörlerinin aşağıdakiler de dahil olmak üzere temel uyumluluk yükümlülüklerini yerine getirmelerine yardımcı olur:
Merkezi gösterge tabloları, denetim günlükleri ve otomatik raporlama ile Türk operatörler denetime hazır ve şeffaf kalabilirler.
Siber güvenlik, modern denizcilik operasyonları için temel bir gerekliliktir. İster navigasyon, ister teşhis veya iletişim için olsun, her veri paketi korunmalıdır.
OptiShield, Türk denizcilik şirketlerinin filolarını korumak ve hızla gelişen tehdit ortamında uyumluluğu sağlamak için ihtiyaç duydukları dijital esnekliği sağlar.
OptiShield ve IEC Telecom’un denizcilikte dijital dönüşümünüzü nasıl destekleyebileceğini keşfedin.
Siber güvenlik danışmanlığı talep edin
Türk ve küresel denizcilik operatörleri için daha fazla uydu ve güvenlik çözümü için https://iec-telecom.com/en